| |
Başarı, planlı ve programlı çalışmaya bağlıdır. Eğer başarı kazanmak istiyorsanız ders çalışmayı da seviyor olmalısınız. Planlı ve programlı çalışmanın sonucunda ders çalışmaya karşı içinizde bir istek oluşur. Yaptığınız plan ve programlar sizi sıkıyorsa derslerden bıkmaya başlarsınız.
Ders çalışmaya psikolojik olarak da hazırlıklı olmanız gerekir. Sistemli çalışma sonucunda başarıyı yakalamanız mümkündür. Çalışmalarınız sırasında yeni bir şey öğrendiğinizde kendinizi tebrik edin. Bildiğiniz şeyler varsa demek ki biliyormuşum yaklaşımını sergileyerek hiç de kötü durumda olmadığınızı görün.
Çevrenizde başarısız insanlara şöyle bir bakın, doğru karar veremezler, onların kararlarını başkaları verir. Hal böyle olunca da onlar isteksiz bir şekilde bu kararları uygulamaya girişirler. Bu durumda planlı ve programlı bir çalışma söz konusu olamaz. Onları hep şikayetçidirler; talihinden, çevresinden, kaderinden, vs. Hayattaki hedeflerini sorduğunuzda size net cevap veremezler. Eğer sizde böyle bir öğrenci iseniz bir an önce titreyin ve kendinize gelin. Kararlarınızı kendiniz verin, planlarınızı kendiniz yapın, hedefinizi kendiniz belirleyin. O zaman göreceksiniz hayat güzel ve bir hedef için çalışmak ne büyük erdem.
Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, ‘çalışmak için müsait gün ve saat beklemeyin, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır’ der. Öyle görünüyor ki öğrenmek oldukça zor ve takip gerektiren bir süreç. Ama cehalet çok daha zor. Ders çalışma programınızı yaparken en zor dersleri zihninizin en verimli olduğu zamanlara yerleştirmelisiniz. Bunu yaparken unutmamanız gereken bir altın kural var: başarı için akıl ve plandan çok iradeniz etkilidir. Ders çalışmak için uygun ortam beklemekten ziyade bu ortamı siz oluşturun. Önünüze çıkan en küçük fırsatı bile değerlendirin. Bunun ardından başarıyı ne kadar kolay kazandığınızı göreceksiniz. Önünüze çıkan fırsatları teptiğinizde bunlar daha sonra karşınıza büyük engeller olarak çıkacaktır.
Öğretmenlerinizin ‘soruyu anlamak, çözmenin yarısıdır’ şeklindeki tavsiyelerini duymuşsunuzdur. Oysa Einstein ‘bana verdiğiniz bir soruyu 1 soruyu 1 saat içinde çözmemi isterseniz, 45 dakikayı soruyu okuyup anlamaya, 10 dakikayı çözüm yolları geliştirmeye, kalan zamanı da çözmeye ayırırım ‘ diyor. Süre ne kadar olursa olsun karşınızdaki soruyu iyice anlamadan çözmeye kalkıştığınızda yanlış yapma ihtimaliniz oldukça yüksektir.
ÖSS’ye hazırlanırken her dersi kendine özgü bir yöntemle çalışmak yararlı olur. Bir çok öğrenci bu konuda bilgi sahibi olmadığından çalışmaları verimsiz olmaktadır. Sizlerin bu konudaki eksikliğinizi gidermek için kendi alanlarında başarılarını kanıtlamış olan öğretmenlerimizden bazı tavsiyeler aldık. Bu öğretmenler ve tavsiyeleri uzaydan gelmedi. Birçoğunu belki de uyguluyorsunuzdur.
Öğrenmenin ilk adımı kişinin bilmediğini fark etmesidir. Bildiğini sananlar bir ömür boyu cahil kalmaya mahkumdur. Artık bilmediklerinizi öğrenmeye, öğrendiklerinizi de geliştirip uygulamaya başlamalısınız.
Matematik
Dört işlemi çok iyi bilmeyen bir öğrenci iseniz matematik konularında başarılı olmanız zor. Dört işlemi ne kadar hızlı yaparsanız o kadar çok başarılı olursunuz. Matematiğin temeli sayılan dört işlem olmadan hiçbir konuyu çalışmanız mümkün değildir.
Öncelikle matematiğin alfabesi sayılan bazı konuları ve temel bağıntıları çok iyi bilmeniz gerekir: tamkare açılımı, Pisagor Teoremi, Öklit Bağıntıları, rasyonel sayılar ve işlemleri, üslü-köklü ifadeler, çarpanlara ayırma, özdeşlikler, gibi.
İlk olarak hiç bilmediğiniz konuları değil de, az bildiğiniz konuları çalışın. Zamanla bu konuları tam olarak anlarsınız. Böylece işlem yapabilme becerinizi geliştirmiş olursunuz.
Konuları anlamak soru çözmek için yeterli değildir. İşlem kabiliyetiniz zayıf ise çözdüğünüz soruların sayısı da olur. İşlem kabiliyetini artırmak için de bol soru çözmek gerekir. Böylece hem konular pekişir hem de soru çözme hızınız artmış olur.
Konuları çok iyi bildiğiniz halde hala yanlışlarınız çok oluyorsa yapacağınız en iyi çalışma daha çok soru çözmektir. Bunu yaparken daha dikkatli olmalı, çözüme ulaşmak için acele etmemelisiniz.
Matematik dersi film seyreder gibi çalışılmaz. Kesinlikle elinizde kağıt, kalem olmalıdır. Zihinden çözeceğiniz sorularda çok daha fazla hata yaparsınız.
Sorular, genelde ezbere dayanmayan, pratik düşünmeyi ve hızlı yorumlamayı gerektiren, hatasız işlem yaparak sonuca varmayı hedefleyen tiptedir.
Matematik soruları bütün branşlarda etkili olduğundan çok çalışılmalı ve netlerinizi artırmalısınız.
Her soru için 1 dakika ayırarak kendinizi test edin. 1 dakikada soruları çözemiyorsanız bunu başarabilmek için programlı bir şekilde çalışmalarınızı artırın. Böylece ÖSS’de de zamanla yarış konusunda bir beceri kazanmış olursunuz. Bu alışkanlığı kazandıktan sonra kaybetmemek için alıştırmalara mutlaka devam edin.
Matematikte konular çok kısadır. Bazı konuları çalışmak 15 dakika sürebilir. En iyi çalışma şekli bol soru çözmektir. Önce örnek sorulardan işe başlayabilirsiniz.
Dershanede veya okulda öğretmeninizden dersi dinlemeden önce konuya şöyle bir göz atmak yararlı olur. Böylece ders için motivasyon kazanmış olursunuz. Dersten sonra evde aynı konuyu bir kitap veya dergiden tekrar etmelisiniz.
Basit gibi görünen (rasyonel sayılar gibi) konuların soruları için nasıl olsa çözerim mantığıyla hareket etmemelisiniz. Mutlaka o soruyu çözerek doğru sonuca ulaşıp ulaşmadığınızı tespit edin. Aynı şey zor gibi görünen konular için de geçerlidir.
Çözdüğünüz sorular ÖSS standardında olmalı. Daha zor veya daha kolay soruları çözerek ÖSS’ye tam anlamıyla hazırlanamazsınız. Zor soruları çözerek ÖSS’ye hazırlanma işi zorlaştırmış olursunuz.
Soruların bir çoğu formüle ihtiyaç duyulmadan çözülebilmektedir. Bilgiye dayalı sorular için formül ezberlemek gerekebilir. Tabi ki formülü nasıl kullanacağınızı iyi bilmeniz gerekir.
Tekrarlarınızı kesinlikle yazarak yapın.
Bulduğunuz cevapların sağlamasını yapın.
Geometri
Geometri gerçekten kolay bir derstir. Bazı öğrenciler (özellikle sözelciler) aksini iddia etse de bu doğru değildir. Bu şartlanmadan kurtulunca göreceksiniz ki geometri gerçekten kolay ve zevkli bir derstir.
Geometri sorularını doğru çözebilmek için o konuya tamamen hakim olmak gerekir. Bunun için de bilinmesi gereken formülleri bir an önce öğrenmeli daha sonra soru çözmelisiniz.
Matematik konularına hakim olmak da soru çözümünde size yardımcı olacaktır.
Geometride işlem yapmaktan ziyade düşünme ve sorudaki püf noktasını görmek önemlidir.
Soru çözerek geometri çalışmak daha verimlidir. Bunu yaparken soruda geçen kavram, teorem ve formüller mutlaka öğrenilmelidir.
Formül ezberlemek zor geliyorsa ezberlemekle uğraşmayın. Ders çalışırken formülleri bir kağıda yazıp göz önünde bulundurun. Onları kullandıkça ezberleyecek ve ezberlemek için fazladan zaman harcamayacaksınız.
Formülleri akılda tutmanın bir diğer yolu onun nasıl elde edildiğini bilmektir. Bunları bilirseniz formülü unuttuğunuzda onu tekrar elde edebilirsiniz. Hem böylece kalıcılığı da sağlamış olursunuz.
Soruları şekil üzerinde çözerek zaman kaybı yaşamamalısınız.
Kendiniz de soru hazırlayarak konuların kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.
ÖSS’de gelen soruların %30’unu sayısaldan iyi hazırlanmış öğrenciler, %40’ını sayısalcılarla birlikte eşit ağırlıkçı öğrenciler, geri kalan %40’lık kısmını ise ortaokulda fen bilgisi iyi olan bütün öğrenciler çözebilir.
Düzenli olarak geometri çalışan bir öğrenci iseniz karşılaşacağınız soruların hiçbiri size zor gelmeyecektir. Çözemediğiniz 2-3 soru moralinizi bozmasın.
Konuları biliyorum ama soruları çözemiyorum diyen bir öğrenci iseniz, siz ezberci, yorum gücü olmayan, konuları bilmeyen ama bildiğini sanan bir öğrencisiniz demektir.
Bir soruda çözümü görebilmek her şeyden önce o soruyu anlamaya ve kavramaya bağlıdır. Soruda verilen bilgiler o sorunun çözümü için yeterlidir. Bu bilgi neden verilmiş, bunu nasıl kullanabilirim gibi sorular sorarak sonuca gidebilirsiniz.
Geometri soruları 3 yolla çözülebilir: cebirsel, geometrik ve hem cebirsel hem geometrik. Bazı öğrencilerin kullandığı dördüncü bir yol vardır ki buna atma-tutma yöntemi denir. Ama bu bizim konumuzun dışında.
Açı, doğru, kenarortay, açıortay, paralellik, benzerlik gibi geometrinin temel elemanları kullanılarak çözüme gidilebilirsiniz.
Uzay geometrisi ve analitik geometri gibi konular bazı öğrenciler için zor olabilir. Bu soruları doğru çözebilmek için zihinsel düşünme gücü ve üç boyutlu düşünme yeteneklerinizi geliştirmelisiniz.
Normal bir aday iseniz ÖSS’ye kadar en az 3000 soru çözmelisiniz.
Türkçe
Öncelikle dilbilgisi kurallarını çok iyi bilmelisiniz. Yoksa okuduğunuz metinleri anlamakta zorlanırsınız.
Konuları iyice anlamadan soru çözümüne geçmeyin. Öğrendiğiniz konuları soru çözerek pekiştirin.
Çözdüğünüz testteki yanlışların sayısı doğruların sayısına yakın çıkıyorsa o konuyu tekrar çalışın. Bunu yaparken özellikle yanlış çözdüğünüz soru tiplerini tespit ederek o bölüme yoğunlaşın.
Soru çözerken önce soru cümlelerini, sonra –varsa- metin, en son olarak da şıkları okunmalısınız. Şıkları okurken yanlış olanların üstünü hemen çizin. Böylece doğru seçeneği daha çabuk tespit edersiniz. Bu da gösteriyor ki soru çözerken elinizde mutlaka bir kalem olmalı.
Paragraf sorularında başarılı olmak için bol soru çözmelisiniz. Kelime dağarcığınızın zenginleşmesi için de kitap okumalısınız. Şimdilik günde 5 sayfa ile işe başlayabilirsiniz. Okumaktan hoşlanmayanlar Türk ve Dünya Klasikleri’nden işe başlayabilirler.
Soruların çoğu anlama ve kavrama gücünü ölçtüğünden özellikle altı çizili satırlara dikkat etmelisiniz.
Soruları okurken zihninizde canlandırıp ve örneklendirmek anlamanızı kolaylaştıracaktır.
Soruları hızlı doğru okumanız sizin diğer adaylar arasında bir adım önde olmanızı sağlayacaktır. Bunun için de okuma becerilerinizi artıracak egzersizler yapmalısınız.
Okuduğunuz soruyu hemen anlamıyor, 2-3 defa okuma mecburiyeti hissediyorsanız yapmanız gereken şey; kelime anlamı, cümle anlamı ve parçanın anlamına yönelik çalışmalar yapmaktır. Bu tür soruları çokça çözerek anlama becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Buna devam ettiğiniz takdirde soruların genel mantığını da kavramış olursunuz. İlk zamanlar yanınızda bir sözlük bulundurmanız yararlı olacaktır.
Daha önceki yıllarda sorulan sorular genelde birbirinin benzeri olduğundan bunları çözmeniz yararınıza olacaktır. Böylece sınav sırasında sorulara yabancılık çekmezsiniz.
Deyimler Sözlüğü ve Atasözleri Sözlüğü okumanız yararınıza olacaktır. Sorular içinde bulunan atasözlerini ve deyimleri iyi bilirseniz onları kolay ve hızlı bir şekilde çözebilirisiniz. Yazılışlarını iyi bilmediğiniz kelimeler için bir imla kılavuzuna sahip olmalısınız.
Türkçe konuları birbirinin devamı olduğundan konuları sırayla ve anlayarak çalışmalısınız. Bir konuyu anlamadan diğerine geçmeyin.
Türkçe dersinde öğretmene pek ihtiyaç duyulmaz, ama bazı sorularda farklı bakış açıları kazanmak için öğretmenlerinizden yararlanmayı ihmal etmeyin.
Türkçe sorularının %34’ü sözcük ve cümle anlamı, %32’si dilbilgisi ve %34’ü paragraf bilgisinden gelmektedir. Görüldüğü gibi yorum gerektiren soru sayısı bilgi gerektirenlerin yaklaşık iki katıdır. Bu durumda yapılacak en güzel çalışma yorum ve anlamaya dayalı çalışmadır.
ÖSS’deki diğer sorular Türkçe olarak sorulduğundan Türkçe’yi çok iyi bilmek gerekiyor. Türkçe konuşmamız Türkçe’yi iyi bildiğimiz anlamına gelmez. Unutmayın milletleri bir arada tutan temel taşlardan biri de dildir. Dilde birliği olmayan topluklar gün gelir birbirlerine düşman olabilirler.
Fizik
Aslında fizik, öğrencilerin korktuğu kadar zor bir ders değildir. Neden-sonuç ilişkisini göz önüne aldığınızda konuların kavranması daha kolay olacaktır.
Soru çözümlü kitaplardan çalışarak hem bilgi eksikliğinizi giderir hem de farklı çözüm yolları öğrenmiş olursunuz. Yapamadığınız soruları bir de kitaba bakmadan çözmeye çalışın. Hatta doğru çözene kadar bunu tekrar edin.
Her bir konudaki temel kavramları iyi bilmelisiniz. Örneğin; bileşke kuvvet, dengeleyici kuvvet, yön, doğrultu gibi.
Bir konuyla ilgili ilk olarak kolay sorulardan çalışmaya başlamalısınız.
Anlayamadığınız, çözemediğiniz soruları tekrar tekrar çözün. Çözemediğiniz soruları kesinlikle öğretmeninize sorun.
Ders sırasında çok dikkatli olmalı öğretmeninizin üzerinde ısrarla durduğu kısımları not almalısınız.
Fizik çok nankör bir derstir. Siz onu önemsemezseniz o da size güzel yüzünü göstermez. Dershanede veya okulda öğrendiğiniz konuların tekrarını hemen yapmaz ve yeteri kadar soru çözmezseniz o konuları unutabilirsiniz. Daha sonra o konuları çalışmak istediğinizde sıfırdan işe başlamak zorunda kalırsınız. Belki de boş verip vazgeçersiniz. Bundan kurtulmanın yolu zamanında tekrarlar yapmaktır.
Bir çok öğrenci konuları anladıkları halde soru çözümünde aciz kaldıklarını itiraf etmişlerdir. Bunun sebebi fizik konularının çabuk unutulma özelliğine sahip olmasıdır. Konuyu öğrendikten hemen sonra tekrar yapıp, bol soru çözerseniz unutma probleminizi ortadan kaldırabilirsiniz.
Fizik soyut bir ders değildir, hatta bir çok konu ile ilgili bilgileri günlük hayatımızda kullanmaktayız. Öğrendiklerinizin günlük hayatınıza yansımalarını fark ettiğinizde çalışmalarınızda veriminiz artmış olacaktır.
Soru çözerken takıldığınız yerleri gözden geçirmek gerektiğinde en iyi kaynak notlarınızı tuttuğunuz defterinizdir. O halde defter tutma konusunda çok hassas olmalısınız.
Soru çözerken kolaydan zora doğru olmasına dikkat edin. Böylece konulara hakimiyetinizi artırmış olursunuz.
Fizik sorularında çeldirici, yanıltıcı birçok şey vardır. Soruları çok dikkatli bir şekilde okuyup altı çizili kelimelere dikkat etmeniz gerekir. Özellikle olumsuz sorularda, kesinlik ifade eden, en az, en çok gibi sorunun çözümünde anahtar rolü oynayan kelimelerin altı çizilidir.
Fizik sorularının çoğu şekillidir. Şekil ve soru metni birbirinin bütünleyicisidir. Soruları çözerken her ikisini de dikkatlice inceleyip verileri tam olarak tespit etmelisiniz.
Yoruma dayalı ilkeli sorularda önce soru metnini okumalı sonra da ilkeleri incelemelisiniz. Önce ilkeleri okumanızın size yarardan çok zararı vardır. Çünkü hangi soruyu cevaplayacağınızı bilmeden o ilkeleri okursanız, soruyu okuduktan sonra tekrar geriye dönmeniz gerekecek ve zaman kaybına uğrayacaksınız.
İlkeli sorular, hangileri kesinlikle doğrudur veya yanlıştır şeklinde sorulabildiği gibi, hangileri doğru veya yanlış olabilir şeklinde de sorulabilir. Dolayısıyla sorunun soruluş şekline dikkat etmelisiniz.
Bazı sorularda şıklardan giderek sonuca ulaşmak mümkündür. Bazı sorularda ise cevap olamayacak şıkları tespit ettiğinizde doğru cevap karşınıza çıkacaktır. Örneğin ilkeli sorularda yanlış olanları tespit ettiğinizde geriye belki de tek şık kalacaktır.
Fizik sorularının %25’i bütün öğrencilerin çözebileceği kadar kolay, %50’si orta seviyedeki sayısal bir öğrencinin çözebileceği kadar kolay, geri kalan %25’i ise çeldirici özelliği bulunan biraz zor sorulardır. Buna göre normal bir öğrenci iseniz soruların %75’ini çözebilirsiniz demektir.
Bazı Fizik soruları yorum ağırlıklı olduğundan dikkatli olmanız gerekir. Dikkatsizlikler sonucunda yanlışlarınız artabilir. Bunu engellemek için soruların açıklama kısımlarını ve vurgu yapılan kısımlarını çok iyi okumalısınız.
Kimya
Fen dersleri arasında en kolay olanı ve en çok net çıkarılanı kimyadır. En ufak bir dikkatsizlik soruyu yanlış çözmenize sebep olur.
Lise-1 konuları kimyanın temelidir ve ÖSS’de buradan çok soru gelmektedir. Bu konular daha ileride de kullanılacağından çok iyi öğrenilmelisiniz.
Şekil, grafik, içeren soru sayısı çok olduğundan bunlar üzerinde özellikle çalışmanız gerekir.
Lise-2 konuları genellikle ezber gerektirmeyen, bazı püf noktaların bilinmesiyle çok kolay halledilebilecek bir özelliğe sahiptir.
Teorik bilgilerinizi tamamladıktan sonra bol soru çözün. Kimya soruları genellikle yarım dakika ile 1 dakika arasında çözülebilecek zorluktadır.
Bir oturuşta en az 30 soru çözmelisiniz. Bunun için size yarım saat yeter.
Kimya konularının birçoğu başka bir konunun devamıdır. Dolayısıyla konuların çalışma sırası önemlidir. Karışık bir sıra izlediğinizde bazı konuları pekiştirmeniz zor olacaktır.
Çözdüğünüz sorular için zaman tuttuğunuzda %65, sınırsız zaman içinde ise en az %90 başarı sağlamanız gerekir. Bunu yakaladığınızda bir sonraki konuya geçebilirsiniz demektir.
Ezber gerektirmeyen bir özelliğe sahip olan kimya dersinin bazı püf noktalarını iyi bilirseniz netlerinizi artırırsınız. Püf noktalarını da tecrübeli öğretmenlerinizden öğrenebilirsiniz.
ÖSS’de çıkan soruları incelerseniz yanıltıcı, çeldirici ayrıntılar yoktur. Bunu fark edebilmek kimya dersinin iyi bilinmesine bağlıdır. İyi analiz yapabiliyorsanız kimya dersinin hem çok kolay hem de zevkli olduğunu göreceksiniz.
Birçok soruda verilen bilgileri yazdığınızda sorunun cevabını karşınızda bulacaksınız. O halde kimya dersini kesinlikle yazarak çalışmalısınız.
Bazı vurgulamalara dikkat etmelisiniz: sıcaklık 2 katına çıkarılırsa, aynı sıcaklıkta, eşit kütlede, eşit mollerde, mutlak sıcaklıkta gibi.
Konu çalışırken neden, niçin ve nasıl sorularını sorarak konuyu iyice irdelemelisiniz, yoksa konuyu anlamanız zorlaşır.
Kimya soruları ölçücü ve ayırıcı bir özelliğe sahiptir ama zor değildir. Uzun uzun düşünmeyi ve işlem yapmayı gerektirmeyen türde sorulardır. Birçoğu da tek işlemle çözülebilmektedir.
Periyodik tabloyu hayalen edebilmelisiniz. Özellikle metal-ametal bölgeleri bilinmeli.
Oldukça kolay olduğunu söyleyebileceğimiz kimya dersini severseniz daha hızlı bir şekilde öğrenirsiniz.
Soruyu çözmeye başlamadan önce okuduğunuz soruda size ne sorulduğunu kendinize anlatabiliyorsanız çözüme yakınsınız demektir.
Biyoloji
Biyoloji için hayat bilimi tabirini kullanabiliriz. Bu durum biyolojinin zevkli ve renkli bir ders olduğunun göstergesidir. Biyoloji çalışarak sadece ÖSS’ye hazırlanmış olmuyorsunuz, aynı zamanda kendinizi ve çevrenizi de tanımış oluyorsunuz.
Biyoloji sayısal bir ders olduğu halde işlem ve hesap gerektirmeyen bir derstir. Bu durumda işlem hatası yapma gibi bir problem de ortadan kalkmaktadır. Sayısal işleme dayanan 1-2 soruyu 4 işlem bilen herkes çözebilir.
Cevap şıklarını dikkatli okuyup eşanlamlıları eleyerek sonuca gidebilirsiniz. Zıt anlamlı olanlar arasında doğru cevap olma ihtimali yüksektir.
Soruların çoğu, verileri kullanma, olaylar arasında ilişki kurma, deney ve gözlemleri yorumlama, hipotezlerden sonuç çıkarma biçimindedir.
Biyolojinin konusu çok geniş olduğundan detaylara dikkat etmelisiniz. Bunun için de ders kitaplarını çok iyi incelemelisiniz. Her cümleye sorulabilir mantığıyla yaklaşmalısınız.
Biyolojide birçok yabancı kelime olduğundan bunları hazmedebilmek için tekrarlar yapıp, çok soru çözmelisiniz.
Soru metinlerinin uzun olması canınızı sıkmasın. Sorunun cevabı o satırlarda gizli olduğundan bir an önce bu tür soruları hızlı çözecek altyapıyı kazanmaya çalışın.
Biyoloji soruları az öğrenci tarafından çözülmektedir. Biyolojiye meraklı iseniz veya biyolojiyi daha çok çalışırsanız diğer adaylar arasında avantajlı duruma geçersiniz.
İyi bir kaynak kitaba sahip olmalısınız. Her zaman öğretmeninizi bulup ona soru soramayabilirsiniz. İyi bir kaynak edinmek için öğretmeninize başvurun.
İmkanınız varsa görsel malzemelerden çalışın, resim, afiş, fotoğraf, tablo, maket gibi.
Seçenekler arasında soruların doğru cevabını ararken bütün şıkları dikkatli bir şekilde okumalısınız.
Biyoloji dersine hiç çalışmayan öğrenci iseniz deneme sınavlarında 3-4 net yaparken biraz daha fazla çalışacak olursanız net sayılarınızın 9-10 çıkarması mümkündür.
Biyoloji dersini bir ağaca benzetecek olursak soruların çoğu bu ağacın gövdesi ve dallarından değil de yaprak ve köklerinden geldiğini söyleyebiliriz.
Bazı sorular birkaç konuyu birden ilgilendirmektedir. Bu yüzden birbirleri ile ilgili konuları birlikte çalışmalısınız.
Biyoloji konularının ezberlenmesi ile sadece soruların %20’lik kısmını çözebilirsiniz. Geri kalan kısım için mantık yürütme, yorum yapma, olaylardan ve deneylerden sonuç çıkarma, konular arasında bağlantı kurma gibi durumlar söz konusudur.
Biyoloji dersi için haftalık toplam 5 saat çalışmanız yeterlidir. Bu 5 saati de haftada 3 güne bölerek kullanabilirsiniz.
Soruların analizi yapıldığında, bilgiyi verip kullanma, paragraftan sonuca ulaşma, ortak veya farklı özellikler, özel bilgilerden genel sonuca ulaşma, farklı bilgilerin karşılaştırılması, bilgiyle verilen paragrafı bütünleştirme, becerilerinin ölçüldüğü görülmektedir.
Tarih
Tarih soruları diğer derslerin sorularına göre daha kısa sürede çözülebilme özelliğine sahiptir. Bundan dolayı da net sayılarınızı artırmanız için ideal bir derstir.
Genelde lise ders kitaplarındaki bilgilerin yorumlanması istendiğinden bu kitapları tekrar gözden geçirmenizde yarar var.
Bazı sorular merkezi otorite, siyasi birlik, Rönesans, manda, himaye, feodalite, meşrutiyet, monarşi, gibi kavramların öğrenci tarafından bilindiği kabul edilerek hazırlanmıştır. Dolayısıyla tarih ile ilgili temel kavramları iyi bilmek gerekir.
İnkılap Tarihi konularında, genelgeler, kongreler, devrimler ve Atatürk İlkeleri iyi bilmelisiniz. Çünkü soruların yaklaşık % 50’si buradan çıkmaktadır.
Tarih dersini, daha çok soru çözerek çalışmalısınız. Sesli olarak çalışmak da yararlı olur.
Tarih dersinden başarılı olmak için ezberlemenin şart olduğu kanısı yanlıştır. Ezberlemekten ziyade çalışmaya başlamadan önce ve dersi bitirdikten sonra yapılacak tekrarlar çok yararlı olacaktır.
Konu çalışılırken önemli yerlerin altını çizmeli, özellikle tarihleri not almalısınız, böylece zihninizde zaman kavramı yerleşecek ve olaylar arasında daha rahat bağlantı kurabileceksiniz.
Yapılan savaşlar ve yaşanan olaylarla ilgili konuları çalışırken mutlaka harita kullanmalısınız. Böylece kalıcılığı sağlamış olursunuz.
Okumaktan sıkılmayan, geçmişi merak eden, günümüzdeki gelişmelerle geçmişi özdeşleştirmekten hoşlanan bir öğrenci iseniz tarih dersinin konularını çok rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
Özellikle İnkılap Tarihi sorularında kronoloji (gün, ay, yıl) çok önemlidir.
Öğrendiğiniz konuları her fırsatta birilerine anlatmak suretiyle o konuyu pekiştirin. Eğer kimseyi bulamıyorsanız duvarlara anlatın.
Tarih sorularının 9 tanesi Genel Tarih’ten, 9 tanesi İnkılap Tarihi’nden, 1 tanesi de Milli Güvenlik konularından gelmektedir.
Önceki yıllarda çıkan soruları mutlaka çözmelisiniz.
Çalışmalarınız sırasında küçük küçük notlar almalısınız. Özellikle sebep-sonuç ilişkisini yorumlayacak şekilde notlarınız net olmalı.
Coğrafya
Sözel branştan ÖSS’ye hazırlanan öğrencilerin genelde zorlandıkları ders coğrafyadır. Bu yüzden coğrafyaya daha fazla vakit ayırmalısınız.
Sorular, genelde bilgiyi yorumlama gücüne dayanır. Bazen de grafik ve tablo şeklinde verilen bilginin yorumlanması istenmektedir. Dolayısıyla bilgi sahibi olmadan coğrafya dersinden başarılı olamazsınız. Yorumlama yeteneği iyi olan öğrenciler coğrafyada genelde başarılı olurlar.
Soruların bir çoğunda grafik ve şekiller vardır. Bu şekil ve grafiklerin doğru yorumlanması ile doğru sonuç elde edilebilir.
Bazı soruların metinleri uzun görünse de bu sorular oldukça kolaydır. Sabırsızlanmadan, dişinizi sıkarak soruların üzerine giderseniz netlerinizi artırmış olursunuz.
Bölgeler ve şehirlerle ilgili soruları daha iyi çözebilmeniz için harita bilginizin çok iyi olması gerekir. Bunun için harita üzerinde şehir, ilçe, dağ, ova, nehir bulma oyunu oynayarak harita bilgilerinizi geliştirebilirsiniz.
Coğrafya konularının birçoğu genel kültürle de ilgilidir. Genel olarak iyi bir kültüre sahip öğrenciler coğrafya dersini çalışırken çok zevk alırlar. Genel kültürünüzü artırmanızın en güzel yolu kitap okumaktır. Coğrafya için özellikle ülkeler, şehirler, insanlar, medeniyetler hakkında okunacak kitaplar size yararlı olacaktır.
Birçok konu tanım ve kavramlara dayanılarak anlatıldığından bunlar iyi bilmelisiniz. Kimilerine göre iklim ve hava durumu aynı şeylerdir, ama bunun doğru olmadığını ancak çalışarak öğrenebilirsiniz.
Öğrendiğiniz konuların kalıcı olmasını istiyorsanız atlas, fotoğraf, tablo, şekil ve resimlerden yararlanın. Böylece çalıştığınız konunun akılda kalmasını sağlar ve unutmayı engellemiş olursunuz.
Yanlış çözdüğünüz soruların doğrusunu mutlaka öğrenin. Zaman kaybı gibi görünen bu faaliyet size daha büyük bir zaman kazandıracaktır ve daha az hata yapmanızı sağlayacaktır.
Konu çalışırken, neden, sonuç ve yer ilişkileri üzerinde fazlaca durmalısınız. Bunlar arasındaki bağlantıları kurmadan bir başka konuya geçmemelisiniz.
Her yıl sorulan sorular önceki yılların benzeri olmaktadır. Dolayısıyla ÖSS’de çıkmış sorular mutlaka çözülmelidir.
Coğrafya dersine ait bütün konulardan soru geldiği için bütün konuları çalışmalısınız.
Coğrafya dersi bilgi ağırlıklı bir ders olduğu için, öğrenilen konuların unutulmaması için belirli zaman dilimlerinde tekrar edilmesi yararlı olur.
Konular çok geniş olduğundan ÖSS’de çıkan soru tipi bakımından da bir zenginlik söz konusudur. Bu yüzden bol soru çözerek her tip soruya karşı hazırlıklı olunmalı.
Felsefe
Felsefe dersi soruları, genellikle temel kavramları bilmeyle ilgilidir. Bunları bildikten sonra yorum gerektiren paragraf sorularını çözmek çok kolaydır.
Soruların çoğu felsefenin alanı, bilim felsefesi, felsefenin bölümleri, felsefe tarihinden gelmektedir.
Soruları çözerken sadece sizden nelerin istendiğini düşünün ve objektif davranın.
Felsefe sorularının birçoğundaki ifade kalıplarını iyi bilirseniz soruyu daha kısa sürede anlar ve sonuca daha çabuk ulaşırsınız ( bu parçaya dayanarak, aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? gibi) .
Felsefe dersinin konuları soyut olduğundan ve aşina olunmayan kalıplara dayandıklarından zihinde yer etmeleri için daha çok zamana ihtiyaç vardır. Bu durum öğrencilerin felsefe dersinden uzak durmalarına, felsefeyi sevmemelerine dolayısıyla da soru kaçırmalarına sebep olmaktadır. Sınava kadar bu tür sorunlarınızı giderirseniz soruların tamamını doğru yapmanız mümkündür.
Felsefe sorularının çoğu bilgi temeline dayandığından diğer derslere göre daha çok konu tekrarı yapmanız gerekir. Bilgi sahibi olmazsanız bazı sorularda hiç kalem oynatamazsınız.
Felsefe, öğrenilmesi zor, unutulması kolay bir ders olduğundan ÖSS yaklaştığında bütün konuları tekrar etmeniz gerekir.
Okulda felsefe dersi görmeyen bir öğrenci olsanız da dershaneye gittiğinizde bu açığınızı çok rahat kapatıp, lisede bu dersi gören öğrencilere fark bile atabilirsiniz. Evde kendi başınıza ÖSS’ye hazırlanıyorsanız böyle bir şey pek mümkün değildir.
Sayısal branşta başarılı olan bir öğrenci iseniz felsefe dersine biraz önem verdiğinizde soruların tamamını doğru yapmanız mümkündür.
Piyasada bulunan mevcut kitaplardaki sorular bir ölçü değildir. Yapmanız gereken şey öncelikle ÖSS’de gelen soruları çözerek o tip sorulara karşı bir aşinalık kazanmalısınız. Çıkmış ÖYS sorularına da bir göz atmanızda yarar var.
Yabancı Dil
Yabancı dilden ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenci iseniz unutmayın ki, öğrendiklerinizi bir ömür boyu kullanacaksınız. O halde isteyerek ve severek yabancı dili çalışmalısınız.
Orta seviyede yabancı dile sahip bir öğrenci iseniz ÖSS’de başarılı olabilirsiniz. Yani okuduğunuz bir hikayeyi az-çok anlıyorsanız işiniz kolay demektir. Sınavda gazete, dergi ve romanlardaki kadar ağır cümleler yoktur.
Yabancı dilde her şey gramer değildir. Gramer eksiği çok kısa bir sürede giderilebilir. Gramer lazım ama sınavda esas istenen grameri cümle içinde algılayabilme ve anlama becerisidir.
Soruların %65’i okuma becerisi, okuduğunu anlama ve anladığı ile sorulara cevap verme yeteneğinden gelmektedir.
Yabancı dili hiç bilmeyen bir öğrenci iseniz ÖSS’de başarılı olmanız pek mümkün değildir. Bu olsa bile üniversitede okurken ve mezun olduktan sonra bir hayli sıkıntı yaşarsınız. Eğer üniversiteyi yabancı dilden okuyacaksınız ve alt yapınız yoksa 1 yıl yabancı dil kursuna gittikten sonra ÖSS’ye hazırlanın.
ÖSS’de gelen sorular gramer açısından ve cümle yapısı olarak lise müfredatını geçmeyen cinstendir. Bol bol okuma ile bütün soruları çözebilirsiniz.
Paragraf soruları uzun olduğundan bir çok öğrenci onları okumaktan üşenir ve çözmezler. Bu soruları cevaplandırmak puanınızın artmasını sağlayacaktır.
Kelime hazinenizi genişletmek için ÖSS’ye kadar devamlı olarak seviyenize uygun hikaye kitapları okuyun. Bu kitapları okurken yanınızda mutlaka bir sözlük bulundurun. Bu sözlüğü bilmediğiniz her kelime için değil hikayenin devamını anlayamayacak konuma geldiğinizde kullanmalısınız. Her kelime için sözlüğe baktığınızda hikayeden çabuk soğur ve nefret eder hale gelebilirsiniz.
Yabancı dilden hazırlanmak sadece dil sorularının yapılmasına bağlı değildir. Diğer derslere de ağırlık vererek alacağınız puanı daha da artırabilirsiniz.
YDS’ deki soruların %30’u gramer, %70’i de reading denen okuma hızını geliştirme ve anlama becerisi kazanmayı gerektiren tipte sorulardır. Bu soruları doğru çözmenin tek yolu bol bol okumaktır. Böylece okuma kabiliyetiniz ve hızınız artmış olacaktır. Okumalarınız sonucunda gramer ve cümle yapılarını da sıkça gördüğünüzden farkına varmadan onları öğrenmiş olacaksınız.
Çalışmalarınızda önce reading denen okumaya önem verin, sonra gramer konularına çalışın. Sınav yaklaştığında ise YDS türü sorular çözerek hazırlıklarınızı tamamlayın.
|
|
